En yakınımız olsa dahi hiç birimiz başkasından borç almak istemeyiz ama paraya ihtiyacımız olduğunda ya bankalara koşarız ya da eşimizden dostumuzdan borç istemek durumunda kalırız. Hangi alternatifi seçmiş olursak olalım sonunda karşı tarafın borç vermek için bize güvenmesi gerekir. Bu noktada ya kişisel tanışıklıklar devreye girer ya da olumlu finansal geçmişimiz bize yardımcı olur. Karşı tarafta güven sağlamak bir günde olabilecek bir şey değildir. Öncelikle istikrar gerektirir. Çok sık fikir değiştiren, bir konudan diğerine atlayan kararsız kişilerin karşı tarafta bu güveni oluşturmaları nerede ise imkansızdır. Bankalardan kredi alırken de benzer şekildedir. . Krediye ihtiyacımız olmadan önceki tavır ve davranışlarımız ihtiyaç anında bu krediye ulaşıp ulaşamayacağımız konusunda referans olur.
Bu yazının konusu elbette ki eş dosttan nasıl borç alabileceğimiz değil. Onlar zaten sizi tanırlar ve borç verip vermeyecekleri konusunda bir fikir sahibidirler. Ancak finansal sektör ile olan tanışıklığınız biraz daha farklıdır. Finans sektörü sizi daha çok tuttuğunuz kayıtlardan ve Bankacılık ilişkilerinizden tanır.
Bankaların gözünden bakarak nasıl kredi alabiliriz şimdi buna bakalım;
Geçmiş Ödeme Alışkanlıkları
“Geçmiş geleceğin aynasıdır” diye ünlü bir atasözümüz vardır. Bankalarda kredi verirken geçmiş ödeme alışkanlıklarınıza oldukça fazla değer verirler. Borcunu zamanında ödeyen kişilerin mevcut dışsal şartlar değişmediği sürece bu alışkanlıklarını ileride de devam ettirecekleri varsayılır. Moralite diyebileceğimiz bu kavram, kredibilitesi yüksek bir kişi olmanın en önemli etkenlerinden birisidir. Moralite bir günde oluşmaz. Uzun süreli bir devamlılık ve tutarlılık gerektirir. Aynı kişisel ilişkilerimiz gibi tutarlı olan davranışlarımız da karşımızdakine güven verir. Ancak oluşturulması uzun ve meşakkatli olan bu kavramın yıkılması da bir o kadar kolaydır. Aslında Findeks Kredi Notu da tam olarak kişinin finansal moralitesinin rakamsal bir ifadesidir. Bu nota bakarak Bankalar sizi uzun süredir tanımıyor olsalar da alacağınız borcu zamanında ödeyip ödemeyeceğiniz konusunda bir fikir sahibi olabilirler.
Limit Doluluk Oranları
Kredi limitlerinizin ne kadar dolu olduğu, bu doluluğun sürekli olup olmadığı, limit aşımları vb. durumlar kredibilitenin oluşması noktasında önemlidir. Tarihsel veriler, aşırı borçlanma eğiliminde olup devamlı borçla yaşayan kişilerin kredi borçlarını zamanında ödeseler dahi bir süre sonra bu borcu çeviremeyip sonunda sorunlu hale geldiklerini gösterir. Bu nedenle kredibilitenin devamlılığı kişinin ödeyebileceği kadar borçlanması, aşırı kredi kullanımından kaçınması ve borcu borçla kapamayı alışkanlık haline getirmemesi ile yakından ilgilidir.
Stabilite
Süreklilik de kredibilitesi yüksek bir kişi olarak değerlendirilmekte önemli bir konudur.. Örneğin bir işte uzun süre çalışan bir kişi, sık sık iş değiştiren bir kişiye göre daha az riskli olarak değerlendirilir. Aynı şekilde sık sık adres değiştiren, stabilitesi düşük kişiler kredibilite değerlendirmesinde eksi puan alırlar.
Kredi Kullanım Alışkanlıkları
Çok fazla kredi sahibi olmak kadar hiç kredi kullanmamış olmak da aslında sanıldığı gibi olumlu bir şey değildir. Yeterli miktarda kredi kullanmak, zamanında ödeme yaparak krediyi kapatmak kedibilitenin artmasına yardımcı olur. İlk defa kredi kullanmak için başvuran bir kişi, karşı taraf için her zaman bir bilinmezlik ile doludur. Kişi genç yaşlarda ise henüz hem moralite hem de finansal açıdan olgunlaşmamış olması bir risk teşkil ederken yaşı ilerlemiş bir kişinin de hiç kredi kullanmamışken birden bire krediye ihtiyaç duymuş olması aynı şekilde bir belirsizlik oluşturur. Bu nedenle ihtiyaca uygun bir kredi ürününe sahip olarak bu krediyi makul seviyede kullanmak, kredi notunu belirli aralıklarla kontrol etmek kredibilitenin oluşturulması ve devamlılığı açısından faydalıdır.
Kayıtlı Finansal Bilgiler
Kayıt dışı olarak yapılan işlemler, gelişmiş ülkeler seviyesine yükselmemiz konusunda maalesef en büyük engellerimizden birisini oluşturmaktadır. Gelişmiş ülkeler ile gelişmekte olan ülkelere baktığımızda göreceğimiz en büyük farklılıklardan bir tanesi kayıtlı ekonomidir. Kayıtlı finansal verilere sahip olmak firmalar için olduğu kadar kişiler için de geçerli bir kavramdır. Kişinin gelirini doğru olarak belgeleyebilmesi, mal varlığını gösterebilmesi her zaman kredibilitesi için artı değer sağlar. Bu kayıtları sunabilen kişiler her durumda hem daha kolay hem de ihtiyaç halinde daha fazla miktarda borçlanabilirler.
Özetlemek gerekirse ihtiyacınız olsun ya da olmasın kredibilitenizi yüksek tutun ve düzenli olarak www.findeks.com üzerinden finansal görünüşünüzü kontrol etmeyi unutmayın.
Saygılarımla,
Genel Müdür Yardımcısı
Koray Kaya